adam yemek için çabalar, çabasının karşılığını alır ama kadın esas olarak kahvaltı ister teziyle de destekler yazısını.
ben rakı&balık kadınlarını icad ettim! ben icat ettim kardeşim bu kategoriyi; alegori falan anlamam! ben buldum.
rakı&balık kadınlarını icad etmekle kalmadım tanımladım bile; uzun sohbetlerin kadınıdır bir kere rakı&balık kadını. uzun uzun sohbet eder, uzun uzun sevişirsiniz sözcüklerle beraber bu kadınlarla; eşiyle rakı içemiyorsa bir adam bil ki hemşirem dışarda metresiyle/sevgilisiyle/dostuyla rakı içiyordur; ikisini birbirinden keskin sınırlarla ayırıyordur! üstelik ve tazelikle her dem yaşanır rakı&balık kadınıyla; şarap gibi falan değil demlendikçe güzelleşen bir kadındır; paylaştıkça sohbeti öpüşleri anason kokar bir bakarsın kadın!
bira gibi harcıalem bir kadın değildir; şarabın züppeliğine bulaşmamış veyahut romantikliğine bulamamış dilini aynı zamanda çok bilmişliğin kenarından geçmezken çok yaşanmışlıkta sırtını yere getiremez biracı ve şarabi kadınlar. viskiye hiç dokunmadım dikkat ettiyseniz. geçelim.
hoş kadınlardır rakı&balık kadınları; hoşlukları nefes kesici güzelliklerinden gelmez nefes kesici sohbetlerinden gelir; on tane olayı anlatıp ilk söylediği sözcüğü unutmadan buraya bağlayacaktım deyip bağlar rakısından bir yudum alır ve gözlerinin ta içine bakar erkeğin. korkmaz gözünün ta içine bakmaktan; aman da aman erkeğin gözünün içine bakmayacaksın ona meydan okuduğunu düşünür/kaçar kadınlarından hiç değildir; meydan okur gerekirse! gerektiğinde; bazan gerekmezse dahi canı öyle istediğinde.
hoş kadınlardır rakı&balık kadınları; hoşlukları nefes kesici güzelliklerinden gelmez nefes kesici sohbetlerinden gelir; on tane olayı anlatıp ilk söylediği sözcüğü unutmadan buraya bağlayacaktım deyip bağlar rakısından bir yudum alır ve gözlerinin ta içine bakar erkeğin. korkmaz gözünün ta içine bakmaktan; aman da aman erkeğin gözünün içine bakmayacaksın ona meydan okuduğunu düşünür/kaçar kadınlarından hiç değildir; meydan okur gerekirse! gerektiğinde; bazan gerekmezse dahi canı öyle istediğinde.
her şeyi iyi güzel yani diyorsun bu rakı&balık kadınlarının diyenlere hemen geliyor yanıt; cık değil, evlenmiyor/evlenemiyor bu kadınlar anacım! vallaha bak evlenemiyor. nedenini açıklayacağım; yatmazsa kafanıza, kırın kafamı:) rakı&balık kadını sevgili oluyor, metres oluyor ama evlenmiyor/evlenemiyor;
çünkü, erkekler rakı&balık kadınlarından hem korkuyor hem çok seviyor hem de eş olarak istemiyorlar; e kendilerine benziyor bu kadın anacım anlatamadım mı hala!?... yeri geldiğinde okkalı küfrünü ediyor, maskülen, uzun rakı sofralarında vakit geçiren bir sevgili zaman zaman çekilir de böyle bir eş yorar coğrafyamın maço erkeğini! o ister ki hatunu yanında bir birayı buharlaştıracak sürede bir kadeh şarabı mırmırlanarak ağzını yüzünü büzerek, yanakları kızararak içsin, içsin ki; o da hakimiyetini devirdiği rakı bardaklarıyla sağlasın masaya ve diğer erkeklere; bakın benim ''eşim'' ne hanfendü diye:) rakı adamları rakı&balık kadınlarından korkar; en az kendinden korktuğu kadar. en fazlasını yazmadım:)
sorun mu bu? daha neler! rakı seven bir adam iyice demlenince /rakıdan değil/ sıkılır biranın harcıalemliğinden şarabinin mırmırından döner yine rakı severe.
rakı&balık kadınlarını severim; bugün tek bir yorumla beni kendime getiren oya k. başta olmak üzre -ki kendisi de artık yazıdan anlamışsınızdır zaten tam bir rakı&balık kadınıdır nazarımda- yazıdaki rakı erkeklerinin yanındaki eş/karı konumundaki kadınların rakı içmediğini gözlemleyen ve benimle paylaşan t.c ve rakıyı sek içerek gönlümün tahtına yerleşen eray a. ya, iki çocuğuna bakaraktan, ceylan gibi sekerekten, rakısını yudumlayan temcik'e ve bütün rakı&balık kadınlarına selam ederken rakı erkeklerini sevdiğimi yazmadan da bitirmem bu yazıyı.
2 yorum:
güzelmiş :)
teşekkürler
Yorum Gönder